İhtisaslaşma Koordinatörlüğü

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından "Doğal ve Kültürel Miras Turizmi" alanında ihtisaslaşan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ), bölgenin kadim tarihini gün yüzüne çıkarmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Koordinatör Prof. Dr. Mutluhan AKIN ve koordinatörlük personeli Şahinefendi Köyündeki devam eden Sobesos Antik Kenti kazı çalışmaları ve  Ürgüp ilçesine bağlı Taşkınpaşa Köyü’nde yer alan ve yaklaşık 600-650 yıllık olduğu değerlendirilen tarihî bir yapıyı yerinde inceledi.

Ziyaret sürecinde Sobesos Antik Kenti Kazı Başkanı NEVÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bilsen Şerife ÖZDEMİR ve  NEVÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Savaş Maraşlı eşlik etti.

Doç. Dr. Bilsen Şerife Özdemir’in bilimsel danışmanlığında sürdürülen kazılara, üniversitenin yanı sıra farklı üniversitelerden araştırmacılar ve Arkeoloji Bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencileri de aktif olarak katılıyor. Böylece genç araştırmacılara sahada deneyim kazanma ve bilimsel yetkinlik geliştirme fırsatı sunuluyor.

Zengin mozaik döşemeleriyle dikkat çeken Sobesos Antik Kenti’nde; villa, hamam, şapel ve konut alanları gibi yapılar yer alıyor. Yapı kalıntıları ve mimari düzenlemeleriyle dikkat çeken kent, MS 4. yüzyıldan itibaren kırsal mimarinin seçkin örneklerini barındırırken, Damsa Vadisi’nin güney çanağında tespit edilen bulgular, yerleşimin tarihini Erken Tunç Çağı’na kadar götürüyor.

Kapadokya’nın en dikkat çekici arkeolojik alanlarından biri olarak öne çıkan Sobesos’ta, NEVÜ’nün öncülüğünde sürdürülen kazılar ile bölge tarihine ışık tutacak yeni bulgularla zenginleşmesi hedefleniyor.

Taşkınpaşa Köyü’nün kurucusu Emir Taşkın Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülen; bugüne kadar literatürde yer almamış ve yıllarca bir evin ardiye bölümü olarak kullanılan, bir derviş evi olabileceği değerlendirilen yapı hakkında NEVÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Maraşlı, yapının dikkat çeken cephe düzenlemesi ve mekân dağılımıyla Taşkınpaşa Külliyesi ile aynı dönemde inşa edildiğini söyledi. Yaptıkları incelemeler ve elde ettikleri veriler ışığında bu yapının, külliyenin banisi olan Emir Taşkın’ın yaşam alanı olabileceğini belirten Maraşlı, “Bu yapıda kandillikler, nişler ve ocaklar bulunmakta. Daha önce hiçbir kaynakta yer almayan bu yapı, saklı kaldığı için özgünlüğünü korumuş durumda” ifadelerini kullandı.